8 Ekim 2011 Cumartesi

Şiddetin Böylesi

Türkiye'nin en çok okunan güzel bir kağıda basılı gazetesi..Habertürk!
Okumam pek.Hışır hışır hoşuma gitmiyor.

Sabah bakkalın önünden geçerken gözüme çarptı o "manşet"...
Gözlerim buzlandı sandım yada ben öyle görmek istedim o kadını.Kocası tarafından katledilen kadını buzlu bir şekilde görmek istedim yada hiç görmek istemedim o fotoğrafı.Ama görmemek mümkün mü kocaman manşeti!
Dikkatli baktım kadının iç organları bile görülebiliyordu.Habertürk bunu "şiddette son nokta" diye verdi yayına.Ancak bu durumdaki amaç neydi?

Süper medya devlerinin bu türlü oyunlar yapması yadırganır bir durum mu peki?
Habertürk gazetesinin bu fotoğrafı koymaktaki amacı sapıklıktır başka bir kelimeyle açıklanamaz bu!
Cansız bedeniyle orada yatan karşılık veremeyecek olan kadının görüntüsünü yayınlamak vahşettir sapıklıktır düpedüz!

Öğle saatlerinde gelen tepkiler üzerine internet sitesinden kaldırıldı bu fotoğraf arkasından da şiddetin vardığı son noktayı insanların görmesini istedik cevabı..
Bu insanların görmesini sağlamak mıdır yoksa insanları şiddete hazırlamak mıdır?
O kadının iki çocuğunun olduğundan yayın yönetmeninin haberi varmıydı acaba?
Kendileri annelerini bayramdan bayrama görürken öldüklerinde en güzel fotoğraflara bakarken o çocuklar annelerinin hayatları boyunca katledilmiş sırtında bıçakla iç organı çıkmış fotoğrafına bakarak mı avutacaklar kendilerini yada anılarını...

Bu gazete şiddetin en büyüğünü yapmıştır aslında.
Gazetelerin amacı kamuoyudur.İnsanda yıkıcı, tahrip edici fotoğraflar yazılar değil hayata güzel ve gerçek taraftan bakmaya yarayan yazılar ve fotoğraflar dizisidir.İlla yayınlayacaksan o kadını katleden adamın fotoğrafını yayınla!Yayınla ki insanlar yüzünü görmedikleri adama küfür etmesinler....

Gerçekten de Türkiye'nin gelmiş geçmiş en "değişik" gazetesi!

Bir Acayip Takım

Saat 18.00 civarı heyecanla bir iki sohbet arkadaşlarla milli takımın inancı oyun becerisi hakkında..
Hem fikirdik duygusallığa yer yok! Almanya gruptan çıkmayı garantilemiş biz bunları bitiririz gibi gaz verici konuşmalar...


Maç saati geldi atmosfer güzel stattaki oyuncularda o ışık var mı peki? Eh işte o da biraz var diyebiliriz.
Maça güzel bir atakla golü kaçırarak başladık..Tamam ya biz bu Alman takımını yeneriz düşünceleri.Ancak bizim hesaba katmadığımız şeyler vardı.Bunlardan ilki golü yedikten sonra ( ki oradaki kademe hatasını konuşmuyorum bile ) Guus Hiddink'in sırasıyla gelen hamleleri oldu.

10 pasından 8'i hatalı olup sadece çabuk oyuncu bir kere de topu ters kanada attı diye oyunda tutulduysa Sabri, Selçuk Galatasaray'a boşuna gitti.Bu takımın yıldızı gözüyle bakıyorsan son dakikada maçı kazandırabilecek 1-2 oyuncundan biriyse Arda niye yedek kulübesine geldi.
Ortasaha da topa tek basan ve önemli müdahaleler yapan Aurelio hiç yakışmamıştı zaten Sabri'nin yanına!


Bu takımı ben hiç böyle rezil ve ruhsuz görmedim.Türk futbolu gelişiyor diye göz boyamaya çalışanların bunları görmesi lazım öncelikle.Bu futbolla ilerleme falan olmaz!
Takım yeteneksiz mi hayır tam tersi çok yetenekli takım ancak sen gider Sabri'yi ortasahada oynatırsan takımın dinamosunuda bozarsın.Dünyanın en iyi futbolcularına karşı oynadık disiplin bakımından.Peki neden bu oyuncular Arda'dan yada Hamit'ten daha az mı kazanıyor?
Hayır 2-2.5 katını kazananlar da var ancak çalışmayla orantılı bir disiplin söz konusu.Her yerde okuyorum o şöyle bu böyle falan diye ama sorun şurda aslında: "ŞIMARIKLIK"

Unutan yetenekli futbolcularımız var o giydiklerinin Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş veya Trabzonspor dışında bir forma olduğunun.Eğer ki kulüp formasını can-ı gönülden terletip ıslatıyorsa Milli Takım formasını kanıyla ıslatacak eğer onuda yapamıyorsa birazcık DİSİPLİN....